Gazze’den altı çocuğuyla ayrılmak zorunda kalan anne, değerli bulduğu eşyalarını bir arabaya yüklerken, “Benim çocuklarım bunu hak etmek için ne yaptı” diye ağlıyordu.
İsrail ablukası altındaki Gazze’den Hamas’ın binlerce roket atmasıyla başlayan ve İsrail’in geniş çaplı hava saldırısıyla karşılık vermesiyle alevlenen savaşın en fazla mağdurları kuşkusuz siviller.
İsrail’in hava saldırılarının yoğunlaşmasının ardından evi tahrip olan ve Gazze’den altı çocuğuyla ayrılmak zorunda kalan bir anne, değerli bulduğu eşyalarını bir arabaya yüklerken, “Benim çocuklarım bunu hak etmek için ne yaptı” diye ağlıyordu.
Gazze’de İsrail’in yoğun bombardımanının ardından yıkılan evlerin üzerinden sabah saatlerinde hala dumanlar tüterken, yıkılan binalardan düşen molozların tıkadığı dar sokaklardan yüzlerce Filistinli aile sığınmak için BM’nin kontrolündeki okullara akın etti.
Gazze’de İsrail’in sabaha kadar süren yoğun hava saldırısı sonrası ölenlerin cansız bedenlerinin şehir morgunda üst üste yığıldığı görülüyor.
Reuters’in derlediği haber röportaja göre, Gazze’deki Filistinliler, cumartesi günü, Hamas’ın İsrail’e düzenlediği saldırıdan bu yana kalabalık sokakları geceleri aydınlatan ve gündüzleri dumanla karartan binlerce büyük patlamanın, şimdiye kadar yaşadıkları en dehşet verici ve korkutucu anlar olduğunu dile getiriyor.
Gazze’de bir gıda marketi olan ve güvenlik gerekçesiyle soyadını vermeyen Cihad, “Bu bir misilleme değil. Bu delilik. Şu ana kadar onlar kimi öldürdü? Hamas liderlerini mi? Hayır, yüzlerce sivili öldürdü.” diyerek, İsrail’in geniş çaplı hava saldırısına yönelik tepkisini dile getirdi,
İsrail, Hamas militanlarının vatandaşlarını öldürmesiyle Gazze’ye geniş çaplı hava operasyonu başlatmanın dışında yıllardır abluka altındaki bölgeye elektrik, su, yakıt, gıda girişini tamamen kesme yoluna gitti.
İsrail’in saldırılarında en az 770 kişi öldü ve 4 bin kişi yaralandı.
Yaklaşık 10 kilometre uzunluğunda ve 6 kilometre genişliğinde bir alana kurulu, 2,3 milyon kişinin yaşadığı Gazze’de, İsrail’in saldırılarının ardından 187 bin kişi BM okullarına sığınmak zorunda kaldı.
İsrail’in hava taarruzu, Hamas’ın cumartesi günü erken saatlerde İsrail yerleşim birimlerine büyük ve koordineli bir saldırı düzenlemesiyle başladı. Hamas’ın ardından bölgeye silahlı militanlarını da gönderdiği roketli saldırıları, en az 900 kişinin ölümüne ve 100’den fazla kişinin Gazze’ye kaçırılmasına yol açtı.
İsrail askeri sözcüsü, kendi taraflarında ölenler arasında 123 İsrail askerinin bulunduğunu açıkladı. Hamas ise İsrail’in Gazze’ye yönelik misilleme saldırılarından birinde üst düzey liderlerinden ikisinin öldürüldüğünü duyurdu.
Bir annenin feryadı…
Gazze’de yaşayan Emmah Tahir isimli kadın kocası ve çocukları ile gidecek güvenli bir yeri olmadığını belirterek, “Dün gece evde geçirdiğimiz en zor geceydi. Çevredeki tüm alanları hedef aldılar ve bu yüzden çocuklar dehşete düştü.” diyerek tepkisini dile getirdi.
Son saldırıda evlerinin balkonu ile pencerelerinin tahrip olduğunu ve bu yüzden dışarı çıkmak zorunda kaldıklarını kaydeden Emmah Tahir
“Çocuklarım bunu hak edecek ne yaptı?… Bizim suçumuz ne? Çocuklarım ne yaptı? Elektrik, internet, yemek, su yok.” diyerek öfkesini dile getirdi.
Emmah Tahir kendilerini evlerinde ağırlayan iki kişinin binalarının da hasar görmesinin ardından gidecek hiçbir yeri olmadığını sözlerine ekledi.
Gazze Şeridi’nin güneyinde Han Yunus kasabasındaki morg ise hava saldırıları sonrası ölenlerin cesetleri ile dolup taşarken, hayatını kaybedenler arasında küçük çocukların da olduğu görülüyor.
Morgun içindeki görevliler ise hala gelmekte olan ölülere yer açmak için defin için bekleyen acılı ailelere yakınlarının beyaz örtülerle kaplı cenazelerini bir an önce almalarını telkin ediyor.
Arama kurtarma çalışmaları
Hava saldırısı sonrası ölenlerin cesetleri yerleşim bölgesindeki molozların arasından çıkarılmaya çalışılırken, yıkılan binaların beton yığınları ve diğer döküntüler havayı toz, dumana katıyor.
Gece boyunca ambulanslar ve kurtarma ekipleri, insanların enkaz altında veya çökmüş binaların altındaki bodrumlarda mahsur kaldığı bölgelerin çoğuna ulaşamadı.
İlk yardım ekipleri ve arama kurtarma çalışmalarına katılanlar, gündüz saatlerinde yıkılan binaların arasında yaralı bulma umuduyla çalışmalarını sürdürürken, tahrip olmuş bölgede yaşamayı sürdüren insanlar ise gelişmeleri büyük bir korku ve dehşetle izliyor.
Arapça “kum” anlamına gelen ve halka açık bahçeleri ve eski Filistin parlamentosunun bulunduğu alanla tanınan Remal kasabasında yaşayanlara göre burası artık bundan böyle “kül” olarak adlandırılmalı…