Euronews Türkçe’ye konuşan sözleşmeli öğretmen adayları, mülakat sonuçlarının açıklanmasıyla atanma ümitlerini yitirdiklerini belirtiyor.
Farklı branşlardan 20.000 öğretmen atamasına ilişkin aylardır beklenen mülakat sonuçları 25 Ekim Cuma günü akşam saatlerinde e-devlet sistemi üzerinden açıklandı.
Sonuçlar ilk olarak 20 Eylül Cuma günü öğle saatlerinde yayınlanmış ancak 30 dakika gibi bir süre içerisinde geri kaldırılmıştı.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, X’te yayınladığı gönderide, atama tercihlerinin 14 Kasım Perşembe günü başlayacağını, 20 Kasım Çarşamba günü saat 16:00’da sona ereceğini, sonuçların 23 Kasım Cumartesi günü duyurulacağını yazdı.
Tekin, “…Atama kararnameleri, yasal sürecin tamamlanması ve öğretmenlerimizin görevlerine başlatılması için illere gönderilecektir,” dedi.
Sözleşmeli öğretmen adayları, mülakat puanlarının ilden ile, hatta aynı ildeki komisyonlar arasında farklılık gösterdiğini belirterek, KPSS skoruna göre atama kontenjanında yer alan bir adayın, mülakat sonucuyla kontenjan dışına itildiğini söylüyor.
Onlardan biri de, 6 Şubat 2023’teki Kahramanmaraş depremleri sırasında, Hatay’da enkaz altından sağ çıkan, sonra KPSS’de derece yapıp, mülakattan aldığı puan ile atanma ümidini yitiren sözleşmeli öğretmen adayı Filiz.
‘Kulaklarımda hala annelerin feryadı, çocukların çığlıkları’
2022 yılında Kocaeli Üniversitesi Fen Bilgisi Öğretmenliği bölümünü üçüncülükle bitirdiğini söyleyen sözleşmeli öğretmen adayı Filiz, Hatay’da, KPSS’ye çalıştığı koşulları şu ifadelerle anlatıyor: “6 Şubat depreminde çok ağır bir psikolojik travma yaşadım. Saniyeler içerisinde evimizi, memleketimizi, her şeyimizi kaybettik. Güzel şehrimin ışıkları saniyeler içerisinde söndü. Gözümüzün önünde cesetler çıkarıldı. Kulaklarımda hala annelerin feryadı, çocukların çığlıkları. Depremde kitaplarım, bilgisayarım, KPSS’ye çalıştığım notlarım her şeyim enkaz altında kaldı.”
“Depremden belirli bir süre sonra ders çalışabilmek için Muş’ta yaşayan ablanın yanına gittim. Hatay’dan uzaklaşmış olsam da yaşadığım psikolojik durumu asla atlatamadım çünkü ben uzaklaşsam da ailem çadırda kalıyordu. Ders çalışırken döktüğüm gözyaşlarından kitaplarım sırılsıklam oluyor ama ailem için kendi geleceğim için hayata tekrardan tutunabilmek için.”
Fen Bilimleri Öğretmenliği’ne Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 305 kişilik kontenjan ayrılmıştı. KPSS’de Türkiye 277’ncisi olduğunu belirten Filiz, “Benim için gurur tablosuydu, mutluydum. Yaşadığım psikolojik çöküş nedeniyle hedefim olan ilk yüzü gerçekleştiremedim ama benim bölümüme verilen 305 kişilik kontenjanın içerisine girmeyi başarabildim,” diye konuştu.
“Ben yaşadığım şehirden kilometrelerce uzakta olan Ankara’da mülakata girdim. Mülakatım iyi geçti, tüm sorulara cevap verdim. KPSS puanım 81,7’di. Mülakatla beraber ortalamam 83,01’e yükseldi. Evet belki puanım yuvarlanmadı ama 5-10 gibi verilen adaletsiz puanlar nedeniyle kontenjan dışına çıkmış olma ihtimalim oluştu. Sıralamam görülmediği için şu anki sayıyı göremiyorum. Ama elenmiş olma ihtimalim çok çok yüksek.”
“Hakkımla atanarak, atandığım şehirde kaybettiğim evimi bulacaktım. Atandığım şehir bana yuva olacaktı” diye ekledi.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın mülakat puanının dahil edildiği son sıralamayı yayınlamamasından ötürü çeşitli platformlardan organize olan adaylar topladıkları verilerle kendi branşlarının listelerini hazırladı.
6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde depremler yaşanmış, ilk deprem 100 saniye, ikincisi ise 45 saniye sürmüştü.
Depremlerde en az 62.013 insan hayatını kaybederken, 138.476 kişi de yaralanmıştı. 297 kişiden ise hala haber yok.
Dünya Bankası, Türkiye ve Suriye’de hissedilen depremlerde, Türkiye’de 143,8 milyar dolar, Suriye’de 5,1 milyar dolarlık zarar oluştuğunu açıkladı.
‘Hayat ışığımız söndü’
Euronews Türkçe, ‘Okul Öncesi’ branşı üzerine hazırlanmış, 804 kişinin gerçek KPSS skoru ve mülakat puanının yer aldığı, sözleşmeli öğretmen adaylarının katkılarıyla oluşturulmuş güncel araştırmayı inceledi.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın yayınladığı Mayıs 2024 tarihli bir raporda, ‘Okul Öncesi’ branşına 903 kontenjan ayrıldığı görülüyor.
Öğretmenlerin hazırladığı çalışmada, 804 kişinin sağladığı veriye göre, en az 47 kişinin KPSS skoru ile atamayı beklerken mülakat sonucu ile kontenjanın dışına itildiği, 101 adayın 903 kişilik atama kontenjanının altında olmasına karşın mülakat puanı ile üst sıralara yükseldiği belirtiliyor.
KPSS skoru ile 468. sırada olduğunu belirten bir aday, mülakat puanıyla 903’ün altına düştüğünü söylüyor: “Bu nasıl mı oldu? Başka illerdeki adaylara 9’dan 12’ye kadar puan verildiği olmuş. Hal böyle olunca sıralaması benden daha düşükteki adaylar önüme geçti. Hayatlarımız çalındı, hayat ışığımız söndü.”
Öğretmenlerin çalışmasında, mülakattan 0-1 puan alan 48 adayın tamamının KPSS skoruna göre kontenjanda olduğu, en az 28’inin kontenjan dışına itildiği yazılı.
Yine mülakat komisyonundan 1-2 puan alan 82 adayın 70’inin kontenjanda olduğu, diğer komisyonlardaki yüksek puanlamadan ötürü 25 adayın dışarıda kaldığı vurgulanıyor.
‘Atanma hakkımı kaybettim’
Euronews Türkçe, ‘Okul Öncesi’ branşındaki kişilerin verilerinin toplanmasında ve listenin hazırlanmasında yer alan sözleşmeli öğretmen adayı Gökhan ile görüştü.
Gökhan, eşinin sağlık sorunu nedeniyle KPSS’ye hazırlık sürecinin “büyük bir kısmını” hastanede geçirdiğini, “sınav günü bile eşini hastanede bırakıp sınavın yapılacağı okula gittiğini, sonrasında hastaneye geri döndüğünü” söyledi.
“Bu zorluklara rağmen Türkiye genelinde 308. oldum. Aradan bir yıl geçti ve 13 Temmuz 2024’te, Cumhurbaşkanı’nın seçim öncesi kaldırma sözü verdiği mülakata girdim. Ancak tüm çabama ve elde ettiğim başarıya rağmen, mülakattaki adaletsizlik yüzünden atanma hakkımı kaybettim.”
Bursa’daki mülakatta tüm soruları cevapladığını belirten Gökhan, puanlamanın bölgeden bölgeye değiştiğini vurguladı: “Özellikle Bursa ve İstanbul Siyavuşpaşa’da mülakata giren öğretmenlerin büyük bir kısmına, KPSS skorlarına yakın, yuvarlanmış puanlar verildi. Bu durum, Bursa ve İstanbul’da mülakata giren birçok öğretmenin, KPSS derecesi ne kadar yüksek olursa olsun elenmesine yol açtı. Diyarbakır, Van ve Trabzon gibi şehirlerde ise adaylar çok daha yüksek mülakat puanları alarak avantaj sağladı.”
“Örneğin, Diyarbakır’da mülakata girmiş olsaydım, KPSS skoruma ek olarak +5, +7 veya +10 gibi puanlar alarak çok iyi bir derece ile atanacaktım. Ancak Bursa’da girdiğim için, hastane koşullarında büyük özveriyle elde ettiğim dereceye rağmen atanamamakla karşı karşıya kaldım.”
Öğretmenler oturma eyleminde
Mülakat sonuçlarına itiraz eden sözleşmeli öğretmen adaylarından bazıları, İstanbul – Fatih’teki İl Milli Eğitim Müdürlüğü binası önünde oturma eylemi başlattı.
Pazartesi günü saat 19:00 sularında alana gelen öğretmenler, aralarındaki nöbet sistemi ile cumartesi gününe kadar eyleme devam edeceklerini, İl Milli Eğitim Müdürlüğü binası karşısında oturacaklarını söylüyor.
Euronews Türkçe, salı günü oturma nöbetini devralan Ebru adlı sözleşmeli öğretmen adayı ile konuştu. 305 kontenjanlı Fen Bilimleri branşında KPSS skoruyla 288. sırada yer aldığını belirten aday, mülakatla beraber 81,57 olan ana puanının 1,7’lik artışla 83,33’e çıktığını, kontenjanın dışına itildiğini aktardı.
“Biz sadece KPSS puanımızla atanmak istiyoruz. Çünkü mülakatlarda, iller arası puan farklılıkları görülüyor. Her komisyonun farklı puanlama yapması gibi bir durum var,” diyor.
Sonuçlara itiraz eden adaylar ve sendikalar, 9 Kasım Cumartesi günü saat 13’te, İl Milli Eğitim Müdürlüğü binası önünden Sultanahmet Meydanı’na doğru yürüyüş gerçekleştirmeyi planlıyor.
‘Bazı şanslı kişiler mülakattan 100 puan aldı’
285 kontenjanın ayrıldığı ‘Coğrafya’ branşında, 10.212 aday arasından 261. olduğunu söyleyen sözleşmeli öğretmen adayı Ersan, aynı alandaki öğretmenlerin katkılarıyla hazırladıkları listede 345. sıraya gerilediğini belirtiyor.
“Kendi sıralamamdan 84, kontenjandan ise 60 kişi geriye düşürüldüm ve elendim. Antalya’da mülakata giren ve KPSS sıralaması 378 olan birisine ise +12,66 puan verilmiş ve şu an güncel listede 28. olarak görünüyor. Bu iki örnek arasında tam 42 kat puan farkı var. Bana +0,3 başkasına +12, bu nasıl bir puanlama standardıdır? 10-15 dakika süren mülakatta +12 puan alacak ne yapmış olabilir?”
Üniversite eğitimi sırasında hem evin geçimini sağladığını hem de okula gittiğini aktaran aday, “İstanbul, Bursa, Balıkesir şehirlerinde komisyonlar KPSS puanına denk puanlar verirken İzmir, Ankara, Erzurum, Diyarbakır komisyonları puanlamaya +3 +4’ten başlarken +15’lere kadar çıkmış. Bazı ‘şanslı’ kişiler ise 100 tam puan almış,”
Ersan gibi kontenjanın dışına itildiğini düşünen adayların talebi ise, “…Bu adaletsiz mülakatın iptal edilmesi ve atamaların KPSS sıralaması esas alınarak yapılması.”
Öğretmen adayının annesinden mektup: ‘Allah’ın adaleti var’
Euronews Türkçe’ye e-posta ile ulaşanlar arasında, “mülakat mağduru” olduğunu belirten bir adayın annesinin gönderdiği mektup da vardı.
Oğlu beş yaşındayken eşini bir trafik kazasında kaybettiğini belirten anne, “Hayatta ikimiz yapayalnız kaldık. Onu okutabilmek için evlere temizliğe gidiyordum. Hiç gocunmadan alnımın teriyle ekmek paramı kazandım. O da çabalarımı hiç boşa çıkarmadı. Başarıdan başarıya koştu,” diye yazıyor.
Oğlunun ‘Okul Öncesi’ branşında, Türkiye’de ilk 300’e girdiğini söyleyen anne, “Bana, ‘Atanacağım’ dediğinde dünyalar benim olmuştu,” diyor.
“Ta ki mülakat sonuçları açıklanana kadar. Sevincim kursağımda kaldı. Oğlum derece yapıp kontenjana girerken nasıl olur da mülakatla kontenjan dışına itiliyor? Yapılan haksızlığın düzeltilmesini istiyorum. Devlet büyüklerine sesleniyorum, Allah’ın adaleti var.”
Ne olmuştu?
Türkiye’de öğretmenler, atamanın önündeki son aşama olan mülakatlara gelene dek Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) Genel Kültür, Genel Yetenek testleri ile, Eğitim Bilimleri ve Öğretmenlik Alan Bilgisi (ÖABT) sınavlarına tabi tutuluyor.
Eğitim İş Sendikası’nın Euronews’e sağladığı bilgiler doğrultusunda, Genel Kültür ve Genel Yetenek sınavlarına 1,3 milyon kişi, Eğitim Bilimleri’ne 475.624 kişi, ÖABT’ye 369.148 kişi katıldı.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 7 Mayıs Salı günü düzenlediği basın toplantısında, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile bir görüşme gerçekleştirdiklerini, ihtiyaca göre kontenjan planlamasının yapıldığını, 20.000 öğretmen ataması için onay verildiğini ve mülakat başvurularının 20-31 Mayıs tarihlerinde alınacağını açıkladı.
Kontenjanlar
Buna göre en çok kontenjan 3.263 ile sınıf öğretmenliğine ayrılırken, özel eğitime 2.499, rehberliğe 1.597, din kültürü ve ahlak bilgisi alanında 1.594 ve İngilizce için 968 atama yapılacağı bildirildi. Din kültürü ve ahlak bilgisine ayrılan rakamın biyoloji (167), fen bilimleri (305), felsefe (232), matematik (317) gibi alanların toplamından fazla olması kamuoyunda eleştirilere neden oldu.
Devam eden günlerde, üç puan türünde başarılı olmuş 56.490 adayın katılımıyla bakanlığın belirlediği kentlerde mülakat yapıldı. Mülakatlar, eskiden olduğu gibi yüzde 100 değil, yüzde 50 ağırlığa sahip olacaktı.
Öğretmenler, mülakatların sonuç üzerinde yüzde 100 etkiye sahip olduğu dönemde, özellikle 2019, 2020, 2021, 2022 yıllarında KPSS’den aldıkları puanların mülakat puanlarıyla aynı olduğunu, bu yılki gibi bir mağduriyetin oluşmadığını öne sürüyor.
‘Mülakatta ders anlatımı’ yapılmadı
Fakat mülakat komisyonlarının izlediği usul, Bakan Tekin’in açıkladığı yöntemden kısmen farklıydı. Tekin, öğretmen adaylarına 45 dakika süre tanınacağını, bunun beş dakikasının tanıtımla, 40 dakikasının anlatımla geçeceğini, ders anlatımındaki performansın puan üzerinde etkili olacağını söylemişti.
İsminin açıklanmaması şartıyla Euronews’e konuşan adaylar, mülakatların Bakan Tekin’in dediği gibi 45 dakika sürmediğini, ders anlatımının yapılmadığını, kamera kaydının olduğu bir ortamda, eski usuldekine benzer şekilde adayın masadan bir soru çektiği ve 5-10 dakikalık yanıt verecek şekilde düzenlendiğini söylüyor.
Bakan Tekin, mülakatlarda yapılacak 45 dakikalık anlatım için “Siz nasıl çocuğunuzu bir okula yazdırırken öğretmeni görüyorsanız, ben de size mahcup olmamak için istihdam ettiğim öğretmeni görmek zorundayım” demişti.
Danıştay’da devam eden dava
Mülakatlar tamamlandıktan sonra bu kez atamaların yapılacağı gün için uzun bir bekleyiş süreci başladı. Okulların açılmasına rağmen atama sonuçlarının açıklanmamasına ilişkin değerlendirmede bulunan Tekin, Danıştay’da görülen davaya işaret ediyordu.
2023’te, eğitim sendikaları, atanamayan öğretmen platformları ve demokratik kitle örgütleri, mülakatların kaldırılması için Danıştay’a dava açmış, yürütmenin durdurulmasını talep etmişti. Danıştay, 9 Ekim 2023’te, “yürütmenin durdurulması” talebini reddetmiş, davanın görülmeye devam edeceği bildirilmişti.
Tekin, açılan iptal davasının mülakatların tamamen kaldırılmasıyla alakalı olmadığını, mevcuttaki yüzde 50’lik uygulamanın iptal edilebileceğini, olası iptalde zorunlu olarak eski uygulamaya, yani mülakatların sınav sonucu üzerinde yüzde 100 etkili olduğu günlere geri dönüleceğini, bu nedenle Danıştay kararını beklediklerini söyledi: “Bu karara göre (mülakatların) yüzde 50’si veya yüzde 100’üyle atama yapacağız.”
Eğitim İş’ten Bakan Tekin’e red
Süreci Danıştay’a taşıyan kurumlardan Eğitim İş Sendikası’nın Genel Sekreteri Seher Ergin, Euronews’e yaptığı açıklamada, Bakan Tekin’in belirttiği gibi “yüzde 50’lik mülakat uygulamasına” değil, tamamen mülakatların kaldırılması için dava açtıklarını vurguladı.
“Dava ne kadar sürer, o kısmı bilmiyoruz. Ama biz mülakatların olmaması için, mülakatsız atama yapılması için dava açtık. Eğer Danıştay, halihazırdaki uygulamada bir sorun görmezse, bakanlığın belirlediği gibi 20.000 atama yapacak, eğer iptal edilirse mülakatsız atamaya ilişkin yeni bir kılavuz hazırlanacak,” diyen Ergin, mülakatların yüzde 100 etkili olduğu dönemde, derece yapmış başarılı öğretmen adaylarının sözlü sınavdan düşük puan almaları halinde elenebildiklerini, ağırlığın yazılı sınavda değil, mülakatlarda, yani sözlü sınavda olduğunu belirtti.
Şu anki yüzde 50’lik uygulamada ise kişinin yazılı sınavlarda aldığı puan, sözlü puanıyla eş değer tutuluyor.
Sözlü puanları şehirden şehre farklı
Fakat peş peşe yapılan paylaşımlarda puan dağılımının ilden ile, hatta aynı ildeki farklı komisyonlar arasında farklılık gösterdiği tespit edildi. Örneğin, KPSS’nin üç sınavına girip 80 puan ortalaması elde eden bir aday Bursa’da mülakata girip 81 alırken, KPSS ortalaması 78 olan bir aday, mülakattan 86 alarak Bursa’daki adayın önüne geçti.
Eğitim İş Sendikası’ndan yetkililer, bakanlığa “şeffaflık” çağrısında bulunurken, “puan farklılıklarının daha net görülebilmesi için listeler halinde paylaşılması gerektiğini” söylüyor.
Genel Sekreter Seher Ergin, “Neden bir adaya 90, bir adaya 80 veriyorsunuz? Kriteriniz nedir? Bakanlığın bu yönde bir kılavuzu yok,” dedi.
Matematik ve eğitim bilimleri alanlarında çalışmaları bulunan ve aynı zamanda danışmanlık yapan Cüneyt İltuş, Euronews’e yaptığı açıklamada kentler arasında görülen puan farklılıkları nedeniyle “atanabilecek” öğretmen adaylarının “kontenjanın dışında kalma” gerçeğiyle yüzleştiğini vurguladı.
“Aynı ildeki farklı komisyonların farklı puanlamalar yaptığını görüyoruz. Belki ‘başı ağrımasın’ diye bazı komisyonlar 82,60 olan puanı 83’e yuvarlarken, bazı komisyonlar ‘art niyetle’ veya başka bir nedenden ötürü sonuca etki edebilecek türden puanlamalar yaptı.”
Çözüm
Eğitim İş’ten yetkililer, öğretmen atamalarında pay sahibi olan komisyonların dört ila beş kişiden oluştuğunu, genelde il milli eğitim müdürlüklerinden şube müdürlerinin yer aldığını, mülakata giren kişilerin donanımı ve yetkinliğine ilişkin bakanlığın hazırladığı bir kılavuzun olmadığını savunuyor. Çözüm için sundukları öneri ise, mülakatların tamamen kaldırılması.
Türkiye’de yaklaşık 1 milyona yakın öğretmenin atanamadığını, bazı adayların ümitlerini kesip sınavlara dahi başvurmadığını söyleyen Eğitim İş Genel Sekreteri Seher Ergin, “Üç dört sınava girmiş bir insanı neden mülakata sokma ihtiyacı duyarsınız?” diye soruyor.
“Mülakat asla kabul etmeyeceğimiz bir yöntemdir. Akademik eğitimini almış, diplomasını almış, KPSS gibi eşit ortamda yapılmış bir sınava girmiş öğretmenlerin mülakata girmesini doğru bulmuyoruz. Dolayısıyla Türkiye’de öğretmen olma koşulları ciddi manada zorlaştı. Keyfi uygulamaları tamamen reddediyoruz. Öğretmenlerimizin amasız fakatsız atanması gerektiğinin altını çiziyoruz.”
Şırnak’ta ücretli öğretmenlik yaptığını söyleyen bir başka kişi ise isminin açıklanmaması kaydıyla Euronews’e verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “Bakan, mülakatın öğretmenin öğrenciye layık olup olmayacağı doğrultusunda yapıldığını söylüyor. 100.000 küsur ücretli öğretmen, büyük çoğunluğu pedagojik formasyonu olmadan öğretmenlik yapabiliyor. Ben hiçbir sorgulama, güvenlik soruşturmasına gerek görülmeksizin ücretli öğretmenlik yapıyorum. Tek farkla, 40.000 lira değil de 17.000 lira maaş alıyorum.”